Maç akşamları karınla,arkadaşınla kavga etmeye,
üzülüp sıkılıp,alkolik olmaya..
Paranı,sağlığını,nefesini gırtlagını paralamaya,
Her sezon umutlarla dolup,sene ortasında karanlıklara bürünmeye,
Herkese ve herşeye düşman olup,hayata paranoyakça bakmaya değer mi hiç?
Sigara üstüne cigara eklemeye,galibiyetlerde uçarcasına çıktığın yokuşların maglubiyetlerinde hiç bitmeyecek gibi gelmesine..
Harcadığın emeğe ve paraya,ettiğin kavgaya,aşkının basiretsiz yönetimlerle uçuruma sürüklenmesine...
Her final maçını her branşta kaybetmene rağmen yılgınlılığa düşmemeye,
İşinden,okulundan,sevgilinden,ailenden çaldığın zamana,
Çocuklarının bogazından kestiğin forma ve bilet paralarına,polislerden yediğin coplara,sarhoş kahrını çekmeye,sevmediğin insanlar yönetse de takımı sabretmeye değer mi söylesene allah aşkına..?
Hayatını adamaya,uç uca eklediğin kaşkollarla davul aşırmaya,ümraniyeden olimpiyata,Beşiktaş'tan diyarbakıra bitmez yollarda ömür tüketmeye,sen bunları yaparken senden şikayetçi olan yönetici ve futbolculara,çok bağırdın diye azarlayanlara,sana posta koyan menejerlere göz yummaya,seni üç-beş çapulcu sanan asbaşkanına,senin binbir emekle denkleştirdiğin parayı çiğeri beş para etmez oyunculara saçılmasına rağmen oradamısın sen hala?
Verdiğin değer değer mi Beşiktaş'a?
Başkaları şampiyonluk kutlarken,senin kafanın oftaş,belediye,fener,liverpool maçlarında kalmasına,sana yapılan terbiyesizliklere susmaya,Beşiktaş'ın adını koruyacak son kale olmaya,kongre üyeleri bile senin kadar düşünmüyorken bu takımı değer mi çektiğin cefa ve eziyet sana?
Eğer değer diyorsan bundan sonra bir daha düşün yazarken ve konuşurken,Beşiktaş'ı taraftarından başka layıkıyla tesil eden hiçbir kurum,kuruluş yada sivil örgüt kalmadı.Son kale olduğunun farkında ve can siper savun değerlerini,öleceksek de erkek gibi öleceğiz.